11 Mart 2009

Kece Kurdan



Her şey biraz gecikmeli de olsa oluyor ya bu mutluluk verici aslında. Yıllarca yok sayılan, unutturulmaya gayret edilen bir dil, yeniden canlanıyor işte. Evet sancılı oluyor geçiş, insanlara baştan yokmuş gibi kabul ettirildiği için bu keskin geçişler bazılarını delirtiyor, kızdırıyor. Ama işte memleketin sanatçıları tam olması gerektiği anda devreye giriyor, sesleri biraz olsun kısıyor.

Yüzyıllardır bu topraklarda içiçe yaşayan halkları birbirine düşman eden yirminci yüzyıldan sonra, yirmibirinci yüzyılın bir barış dönemi olması hepimizin dileği tabi ki. Devlet tarafından yürütülen Kürt=PKK politikasının bir sonucu olarak etrafımızda doğulu olduğu söylenen herkese önyargılı bakılıyor artık. Kürt olduğu için kız verilmeyen gençler var ve bu olay batıda okumuş geçinen adamların arasında oluyor.

Neyse politik mevzular, uzun sancılı anlatmak hala çok zor. Ama işte şu keskin hatları zayıflatmak için iş biraz aydınlara, sanatçılara, sesini duyurup dinlenebilen insanlara düşüyor.

Evet, gönül isterdi ki Ahmet Kaya'nın "Kürtçe şarkı söyleyeceğim" diye linç edildiği süreçte ortaya çıksalardı ve bir olup aslanlar gibi savunabilselerdi ama buna da şükür.

Gelgelelim üzücü olan medyanın gelişmelere olan tavrı. Bugün tüm ana haber bültenlerinde vardı bu haber. Fakat veriliş tarzı aynen şöyleydi: "Aynur'un 2004 yılında çıkardığı albümün adı da olan Kece Kurdan - Kürt Kızı manasına geliyor. Ayrıca Aynur bu şarkının sözlerinin gençleri savaşa çağırdığı gerekçesiyle DGM'de dava edilmişti. Bakın dinleyin asıl sözlerini bu şarkının. Nasıl da Kürt politikası yapıyor!". Böyle laflar işte.

Boşverelim biz sonuca gelelim. Ajda Pekkan'a helal olsun, Aynur'a helal olsun. Kadınlar için yapılan bu çalışmaya kardeşliği de ortak ettikleri için teşekkür edelim tebrik edelim.

Hangi dilde söylenirse söylensin, şarkılar türküler barış, kardeşlik için söylensin!

Hiç yorum yok: