30 Eylül 2009

Sizin Hiç Dedeniz Öldü mü?



Sizin hiç dedeniz öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Dedemden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

Cemal Süreya

30 Eylül 2009, doğumgünümü benimle paylaşan adam, çocukluğumun, gençliğimin her karesinde başrolde olan adam, dedem artık yok. Üstadın satırlarını da kendi halime uyarladım, affolsun. Öyle işte..

10 Eylül 2009

7 Eylül 2009

Gianfranco Zola


Zola Chelsea için efsanedir. 8 yılda 312 maç oynayıp 80 de gol atmış görüyorsunuz. Bir ara Fenerbahçe'ye gelmesi de gündemdeydi, ne güzel olurdu. Üstteki atkı kendisinin Chelsea'ye veda ettiği maç için hazırlanan özel bir çalışma. Maça gitmedim ama Stamford Bridge'e gittiğimde atkıyı aldım.

Tomas Repka


Sparta Prag'a geri dönen abimize özel atkı yapmışlar 2006'da. Almıştık biz de. Şimdi bıraktı futbolu.

Milwall


Milwall! Mart 2005, the Den'den bizzat almıştık. Hakikaten de kimse sevmez Milwallluları..

4 Eylül 2009

Barcelona - Manchester United Maç Atkısı


27 Mayıs'ta Roma'da oynanan final öncesi alınan atkı. Finalin hikayesi FourFourTwo Eylül sayısında, belirtelim...

3 Eylül 2009

Wisla Krakow


Polonya'dan Haluk'un bir arkadaşı getirmişti. Gerçekten koleksiyonun en kaliteli ve güzel parçalarından bir tanesi!

Che Guevara

Eh bu da olmuş. Mayıs sonu İtalya gezisinde Firenze'deki pazarda görmüştüm bunu ve aldım tabi. Koleksiyonun spor dışı tek parçası şimdilik. "Hasta la Victoria Siempre!"

2 Eylül 2009

Diyelim Yağmura Tutuldun Bir Gün



Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Can Yücel